25 Haziran 2012 Pazartesi

Gyula İllyés



Gyula İllyés  Hayatı

Köylü bir aileden gelen İllyés, 1919 yılında siyasal mücadeleye katıldı. İstenen başarıyı yakalayamadı ve Paris'e gitti. Fransızca şiirler yazdı, 1925'te ülkesine geri döndü. 1928 yılındaNéhéz Föld; 1935 yılında da Szallo egek alatt adındaki eserlerini verdi. 1941 yılında Nyugatdergisinin başına geçti ve aynı yıl Almanya tarafından dergi yasaklandı.

 Ülkesinin işgal zamanında Alman karşıtı yapıtlar yayımladı. Savaştan sonra milletvekili seçildi ve başka bir derginin başına geçti. Komünist Parti'sinin eleştirileri üzerine dergi 1949 yılında kapandı. Ülkesinde zorbalığın olduğunu belirten İllyés, Zorbalık üstüne yüz dize adındaki şiirini yayımladı (1956). Ülkenin mevcut idaresinde kuşku altında kalan İllyés, sonraki yapıtını ancak 1961'de yayımlayabildi. Bazı gezi yazıları ve oyunlar da yayımladı. Şiirlerinde halkçı ve gerçekçi bir tutum sergilemiştir, 1983'te hayatını kaybetmiştir.GYULA İLLYES ( 1902-1983) Güncelliğini hiç yitirmeyen şairin Zorbalık üstüne şiiri

ZORBALIK ÜSTÜNE

Yalnız orda yok zorbalık,
zorbalığın olduğu yerde,
yalnız tüfeklerin ağzında.
yalnız hapisanede.
....................
Yalnız "suçlu" diye haykıran
yargıcın soğuk yargısında.
yalnız "hazır ol!"da
yok zorbalık
.......................
Gizlice aralanmış
kapıların arasında
korkuyla fısıldanan
haberlerde yok yalnız.
......................
Zorbalık çocuk yuvalarında,
zorbalık babanın öğütlerinde
gülümsemelerinde ananın,
verdiği karşılıklarda çocuğun yabancı birine.
.......................
Veda öpücüğünde bile
var o aslında,
sesinde var kocasına soran kadının:
Ne zaman geleceksin sevgilim?
........................
Sevgilinin yüzünde,
buz kesiliveren apansız,
tam şu sıra,
onunla buluşurken.
.......................
Konuşurken sen kendi kendinle
odur, zorbalıktır sorguya çeken seni,
özgür değilsin artık
düşünürken bile.
.......................
Kollar seni, kaçamazsın,
hem gardiyansın, hem tutuklu,
siner kumaşına esvabının,
siner tütünün tadına.
.......................
Artık bilemezsin yaşamak ne,
et ne, ekmek ne,
istemek ne bir şeyi,
istemek ölesiye.

Böylece olursun kölesi kendi kendinin,
olursun taşıdığı zincirleri döken ocak,
dünyaya getirdiğin çocuklerı
besler büyütürsün o yesin diye.

Zorbalığın olduğu yerde
her şey zincirin bir halkası,
veba gibi dört yandan sarar seni,
olursun sen de zorbalığın tam kendisi.

                                       Türkçesi: A.Kadir - Eray Canberk






Hiç yorum yok: