27 Haziran 2012 Çarşamba

Lajos Kossuth

Lajos Kossuth 


Lajos Kossuth
 Macar milliyetçisi ve devlet adamı. 1802’de Macaristan’ın Monok şehrinde doğdu ve 1895’te İtalya’nın Torino şehrinde öldü. Fakir düşmüş asil bir aileden olup, Protestandı. Budapeşte Üniversitesinde hukuk tahsili yaptıktan sonra 1832’de parlamentoya girdi. 
Macaristan, uzun zamandan beri Avusturya İmparatorluğunun vesayeti altında olup, Avusturya imparatoru aynı zamanda Macaristan kralı da sayılıyordu. Kossuth bu durumun aleyhinde olup Orszaglülesi Tudositasok ve Toiveryhatosagi Tudositisok gazetelerinde yazdığı yazıları ile verdiği konferanslarda Macaristan’ın Macar asıllı hükümetlerce, memur, asker ve subaylarca idare edilmesini, kanunlarla sınırlandırılan hürriyetlerinin genişletilmesini savundu. Bunun üzerinde 1837’de dört sene hapse mahkum olup yirmi iki ay yattıktan sonra siyasi aftan faydalanarak çıktı. 1841’de Pesti Hirlap (Pesti Gazetesi)ı çıkarmaya başladı. Akıcı bir uslupla bu gazetenin başyazılarını da yazan Kossuth’un önderliğinde Macaristan’da güçlü bir uyanış hareketi başladı. 
1844’te Avusturya hükümetinin muhalefetine rağmen Milli Birlik Teşkilatını kurdu ve Avusturya mallarına karşı boykot kampanyasını başlattı. 1847’de Peşte temsilcisi olarak parlamentoya yeniden giren Kossuth, 1848’de Lajos Battyony başkanlığında kurulan hükümette maliye bakanı olarak görev aldı.

1848’de Avusturya’da başgösteren hükümet buhranı ve karışıklıklardan faydalanmak isteyen Kossuth, hürriyet mücadelesinin lideri ve Milli Savunma Komitesinin (Honvedelmi Bizottanany) başkanı sıfatıyla “Viyana’nın ölü eli uzaklaştırılmalıdır.” diyerek Macar ordusunu ayaklandırdı. Ülkeye hakim olarak Avusturya imparatorunun da meşru kabul ettiği parlamenter bir rejim kuruldu. Ancak bunu da yeterli görmeyen Kossuth tamamen müstakil olabilmek için parlamentoyu dağıtarak Milli Savunma Komitesi tarafından Macar asıllılardan meydana gelen bir hükümet kurdu. Aralık 1848’de Avusturya kuvvetlerinin başkent Budapeşte’ye girmesi üzerine hükümetle beraber doğuda Debrecen’e çekilmek zorunda kaldı. Macar ordusunun Avusturyalıları mağlubiyetiyle beraber Budapeşte’yi ele geçirdi. 14 Nisan 1849’da Habsburg Hanedanını tahttan uzaklaştırdı ve Macar milli devletinin istiklalini ilan etti.

Bu hadiselerin, işgali altında bulundurduğu Lehistan’ı tahrik etmesinden korkan Rusya, Habsburg Hanedanı adına ve Macar ordusundaki Lehli subayları bahane ederek daha önce Lehistan İsyanını bastıran General Paskieviç emrindeki 200.000 kişilik bir orduyla Avusturya’ya müdahale etti. Milliyetçiler sayı üstünlüğü karşısında mukavemet edemediler ve isyan kanlı bir şekilde bastırılarak Habsburg hanedanı tahta geçirildi. Lajos Kossuth ve kurtulabilenler kafileler halinde sınırı geçerek Osmanlı Devletine sığındılar.

Avusturya ve Rusya sert bir nota verip savaşla tehdit ederek mültecilerin iadesini istediler. Osmanlı Devleti ise bunu prestij meselesi yapıp, 17 Eylül 1849’da her iki devlete de verdiği nota ile mültecileri iade etmeyeceğini bildirdi. Notanın Avrupa’da duyulması Lehistan ve Macaristan isyanlarının kan ve ateşle boğulmasına seyirci kalan fakat nefretle karşılayan Batı Avrupa kamuoyunda büyük bir tesir uyandırdı. Osmanlı sefirini caddeden geçerken gören Londra halkı arabasının atlarını çözüp arabayı omuzlarıyla çektiler. Avusturya ve Rusya, kamuoyunun bu tavrı karşısında fazla ısrar edemedi.

Lajos Kossuth ve diğer mülteciler Kütahya’ya yerleştirildiler. “Ben Türklere şükran ve minnet borçluyum. Bunu mukaddes ve aziz bir mükellefiyet olarak kabul ediyorum. Türklerin milli hususiyetlerine ve asaletlerine karşı büyük bir saygı duyuyorum ve onları çok takdir ediyorum.” diyen Kossuth, iki sene Türkiye’de kaldı. Mültecilerin büyük bir kısmı Osmanlı tabiiyetine girerek Müslüman oldular ve önemli hizmetlerde bulundular.

Kossuth, 1852’de Macaristan’ın istiklali için mücadele etmek üzere İngiltere ve ABD’ye gitti. Her iki ülkede de törenlerle karşılandı. Ancak ne bunlardan, ne de Fransa ile İtalya’dan aradığı desteği bulamadı. Londra’ya geri dönüp yedi sene burada kaldıktan sonra hayatının son yıllarını Torino’da geçirdi. Usta bir hatib olarak hitabet sanatının güzel örneklerini veren Nutuklar (Beszedek) ve Gurbet Hatıralarım (Memories o My Exile) diye on üç ciltlik iki kitabı olup, ikisi de yabancı dillere tercüme edilmiştir.

Kütahya’da ikamet ettiği ev sonradan müze olup bugün de turistlerin yurdumuzda ziyaret ettikleri yerlerden birisidir.

Gençliği
Babası Slovak, annesi ise Alman asıllı olan Kossuth, sonradan yoksullaşan soylu bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Babası geçimini yerel toprak sahiplerinin davalarına bakara sağlıyordu. Ailesi Lutherci olduğundan Protestan Sárospatak Akademisi'nde öğrenim gören Kossuth, devlet hizmetine girmek için yaptığı başvurunun reddedilmesi üzerine Zemplén'de, babasının müşterilerinden Kontes Etelka Andrássy'nin vekili olarak çalışmaya başladı. 1832'de, aşığı olduğu kontesin akrabalarından birini temsil etmek üzere, kontes tarafındanPozsony'deki (bugün Bratislava) ulusal meclise (Diet) gönderildi.

Gazetecilik Yılları 

Yeni kuşak Macar reformcularının mutlakiyetçi ve gerici Viyana yönetimine karşı ilk kez kararlı bir muhalefet yürüttükleri bu "uzun meclis"in çoşkulu ortamı, Kossuth'un siyasal ve toplumsal görüşlerinin biçimlenmesinde belirleyici rol oynadı. Kossuth, dönemin liberal uygulamalarının eksiksiz olarak Macaristan'da da yaşama geçmesi gerektiğine inanıyor ve her tür haksızlığa ve adaletsizliğe son verilmesini istiyordu. Ama onun için özgürlük her şeyden önce ulusal özgürlük anlamına geldiğinden, Macaristan'ın, yasalarla tanınmış özerklik hakkını fiilen kullanmaksızın toplumsal ya da ekonomik açıdan ilerlemesi söz konusu olamazdı. Bu nedenle öncelik siyasi mücadeleye verilmeliydi.
Meclis'te temsil ettiği kişinin yerine söz alma hakkı olmayan Kossuth, o dönemde tutanakları yayımlanmayan meclis oturumları üzerine mektuplar yazmaya başlayarak sesini duyurma olanağı buldu. Oturumları olduğu gibi aktaran kuru metinler olmaktan çok, renkli anlatımlarıyla siyasal broşürleri anımsatan bu mektuplar, Kossuth'un genç ve coşkulu yardımcıları tarafından elle çoğaltılarak Macaristan'ın dört bir yanına ulaştırılıyor ve çok sayıda kişi tarafından ilgiyle izleniyordu. 1836'da meclisin dağılmasının ardından, Pest eyaleti meclisi Kossuth'a meclis oturumlarını benzer biçimde kaleme alma önerisinde bulundu. Ama artık meclis üyelerinin dokunulmazlık hakkından yararlanamayan Kossuth, 4 Mayıs 1837'de yazılarında dile getirdiği görüşler nedeniyle tutuklandı ve 18 ay süren tutukluluk döneminin ardından yıkıcılık suçundan 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
1840'ta ilan edilen afla serbest bırakıldığında, halkın kahraman gözüyle baktığı bir kişi durumuna gelmişti. Kısa süre sonra on beş günlük bir gazete olan Pesti Hirlap'ın yayın yönetmenliğine getirildi. Gazetede yayımlanan etkileyici makaleleri kendisine çok sayıda yandaş kazandırırken, yalnızca Avusturyalı görevliler ve Macar tutucu çevrelerde değil, ılımlı Macar reformcuları arasında da tedirginlik yarattı. Macarların üstünlüğü konusundaki şoven tutumunda ısrar etmesi ise Macaristan'da yaşayan Hırvatların ve öteki azınlıkların tepkisini çekti. 1844'te gazetenin sahibi tarafından görevinden uzaklaştırılan Kossuth'un kendi başına yeni bir gazete çıkarmasına da izin verilmedi. Ardından Metternich'in, gazeteci olarak hükümetin hizmetine girmesi için yaptığı öneriyi reddetti ve Alman iktisatçı Friedrich List'in görüşlerinin etkisiyle Macaristan'da sanayiyi geliştirmeyi ve Avusturya mallarının boykotunu amaçlayan bir dernek kurdu. Sanayileşme aracılığıyla ülkenin ekonomik bağımlılığına son vermeyi amaçlayan derneğin çalışmaları tam bir başarısızlıkla sonuçlandıysa da, Kossuth'a siyasi propaganda etkinliklerini sürdürebilmesi için elverişli bir zemin sağladı.

1848 Devrimi [değiştir]

Ana madde: 1848 Macar Devrimi
1847'de Pest eyaleti tarafından yakında toplanacak mecliste eyaleti temsil etmekle görevlendirilen Kossuth, meclisin toplanmasından sonra, kapsamlı bir siyasal ve toplumsal reform programı üzerinde anlaşmış olan "ulusal muhalefet"in önderliğini üstlendi; burada radikallerin liderliğini üstlenen Kossuth feodal hakların kaldırılmasını, köylülüğün feodal bağımlılıktan kurtarılmasını, basın özgürlüğünü ve Avusturya karşısında en geniş siyasal bağımsızlığı savundu. Belirleyici önem taşımayan bazı konularda belli ilerlemeler sağlayan reformcu muhalefet, Şubat 1848'de Paris'ten devrim haberleri geldiğinde, en temel sorun olan siyasal denetim konusunda tam bir çıkmaza girmişti. Devrimci ortamın yarattığı koşullardan yararlanarak harekete geçen Kossuth, 3 Mart'ta mecliste söz alarak son derece etkileyici bir konuşma yaptı. Macaristan'da ve Avusturya İmparatorluğu'nun egemenliği altındaki öteki topraklarda yaşayan halkların özgürlüklerini güvence altına almanın tek yolunun Viyana'nın mutlakiyetçi yönetim anlayışının son bulması olduğunu savunduğu konuşmanın ardından, reform yanlılarının programını temel alarak imparatora sunmak üzere hazırladığı bildiriyi meclise onaylattı. Viyana'da da devrimin başladığına ilişkin haberlerin 14 Mart'ta meclise ulaşması üzerine, bildiride yer alan taleplere yenilerini ekleyerek ertesi gün Viyana'ya hareket eden komiteye katıldı. Viyana hükümeti devrimin yarattığı panik ortamında bildiriyi olduğu gibi onayladı.
Bildirinin onaylanmasının ardından yeni Macaristan başbakanı Kont Lajos Batthyány tarafından maliye bakanlığına getirilen Kossuth, Macaristan'da herkes için vergi zorunluğunu ve tazminat karşılığında feodal yükümlülüklerin kaldırılmasını sağladı. Ancak kısa süre içinde Viyana-Macaristan ilişkilerinin en hassas noktasını oluşturan mali işlerin denetimi konusunda yeni Avusturya maliye bakanıyla anlaşmazlığa düştü. Bu arada adının Macaristan'daki aşırı milliyetçi hareketle özdeşleşmesi Viyana'yla bağları koparmak istemeyen hükümet üyeleri arasında hoşnutsuzluk yarattı. Sık sık hükümete danışmadan ya da alınan kararların tersine hareket etmesi ve halka kendi sesini duyurmak üzere bir gazete yayımlamaya başlaması tepkileri daha da artırdı. Ama halk arasındaki saygınlığı hükümetin en büyük dayanağı olduğundan görevden alınması hiçbir zaman gündeme gelmedi.

Kossuth, temmuzda Macar birliklerinin İtalya'ya gönderilmesini Viyana'nın kabul etmeyeceği çok açık olan siyasal koşullara bağlayan bir kararı meclise onaylatarak Viyana'yla ilişkileri kopma noktasına getirdi. Aynı tarihte Macaristan'ın tehlike altında olduğunu açıklayarak, Sırp ve Hırvat tehdidine karşı ülkeyi savunmak üzere büyük bir ulusal ordu kurulması çağrısında bulundu. Avusturya'nın yönlendirdiği Hırvat birliklerinin eylülde Macaristan'ı işgal etmeleri Kossuth'un kuşkularının yersiz olmadığını gösterdi. İşgalin ardından Batthyány görevinden çekildi ve Kossuth meclisin atadığı Ulusal Savunma Komitesi (Honvedelmi Bizottanany) adlı geçici hükümetin başına getirildi.[1] Tüm yetkileri elinde toplayan Kossuth, ekim ayında Viyana ile ilişkilerini kesti ve yeni kazanılan bağımsızlığı kurtarmak için gerçek bir diktatörülük uyguladı.
Macar birlikleri kısa süre içinde işgal ordularını ülke topraklarından çıkarmayı başardı. Ama Avusturya imparatoru I. Ferdinand'ın aralıkta yeğeni Franz Joseph lehine tahttan çekilmesinin ardından yapılan anayasal düzenlemelerle, Macaristan'ın 1848 Devrimi sırasında elde ettiği ayrıcalıklara son verildi ve Macar toprakları bir kez daha işgal altına girdi. Peşte'nin Avusturya kuvvetlerince alınmasından sonraDebrecen'e çekilen Kossuth önderliğindeki meclisin buna yanıtı, yapılan oylamayla Habsburglar'ın düşürülmesi ve Macaristan'ın bağımsızlığını ilan etmek oldu (14 Nisan 1849). Kossuth aynı tarihte meclis tarafından Macaristan valiliğine seçildi. Artúr Görgeykomutasındaki Macar birlikleri, Rus ordularının Avusturya'nın yardım çağrısını kabul ederek Macar topraklarına girdiği mayıs ayına değin işgal kuvvetlerine karşı başarıyla direndiler. Ama birkaç hafta süren sert çarpışmalardan sonra Macarların yenilgisi kesinleşti. Bunun üzerine ülkeden ayrılmaya karar veren Kossuth, bütün yetkilerini Görgey'e devrettikten sonra 11 Ağustos'ta Macaristan'ı gizlice terk etti.22 Ağustos tarihinde beraberinde yaklaşık 5 bin mülteci ile Vidin’de Osmanlı Devleti'ne sığındı.[2] Görgey ise kısa süre sonra Világos'ta Rus ordularına teslim oldu.

Sürgün Yılları 

Avusturya ve Rus makamlarının yaptıkları baskılara karşı Osmanlı yönetimi Kossuth'u Avusturya'ya teslim etmeyi reddetti. Kossuth iki yılını Kütahya'da geçirdikten sonra ABD hükümetinin davetini kabul ederek Osmanlı topraklarından ayrıldı. Yolculuk sırasında uğradığıBritanya'da birçok kitle gösterisine katılarak halk arasında büyük çoşku uyandıran konuşmalar yaptı. ABD'de de coşkulu kalabalıklar tarafından karşılandıysa da bütün çabalarına karşın ABD ve Britanya hükümetlerini Macaristan'da yürütülen mücadeleye destek vermeye ikna edemedi. ABD'den dönüşünde Londra'ya yerleşti ve yazışmalar yoluyla yandaşları arasında direniş ruhunu canlı tutmaya çalıştı. Aynı dönemde, yakın bir dostluk ilişkisi kurduğu İtalyan yurtsever Giuseppe Mazzini'nin ısrarı üzerine, Mazzini önderliğindeki devrimci komiteye girdi. Öte yandan milliyetler sorununa ilişkin görüşlerini yumuşatarak, MacaristanHırvatistanSırbistan ve Romanya'nın bir Tuna federasyonu çatısı altında birleştirilmesi amacıyla çeşitli girişimlerde bulundu. Ama pek gerçekçi olmayan bu tasarısı hiçbir zaman yaşama geçmedi.

Kossuth'un cenaze tören,, Budapeşte, 1894
Fransa imparatoru III. Napoléon, 1859'da Kossuth'la kişisel bir görüşme yaparak, ona Avusturya'yla Fransa arasında kısa bir süre sonra başlaması beklenen savaşın ertesinde Macaristan'da bir ayaklanma düzenlemesini önerdi. Kossuth'un öneriyi koşullu olarak kabul etmesinin ardından, Fransa ve Piemonte'yle işbirliği içinde askeri hazırlıklara başlandı. Bu arada Kossuth İngilizlerle yürüttüğü görüşmelerin sonucunda Britanya'yı Avusturya'nın yanında savaşa girmekten caydırdı. Ama Napoléon'un temmuzda Franz Joseph'le ateşkes imzalayarak Macarları yalnız bırakmasıyla ayaklanma ve sonrasına ilişkin tasarıların gerçekleşme olasılığı ortadan kalktı.
Bunu izleyen yıllarda, elverişsiz uluslararası koşulların da etkisiyle, Macar önderleri arasında monarşi yönetimiyle uzlaşma eğilimleri güçlendi. Torino'da yaşamakta olan Kossuth,Avusturya-Macaristan İkili Monarşisi'nin kurulmasıyla sonuçlanan 1867 Uzlaşması'nın (Ausgleich) imzalanmasından önce, gelişmelerden duyduğu kaygıları ve tepkilerini dile getirdiği açık bir mektup yayımladı. Ama "Cassandra Mektubu" olarak bilinen bu bildiri, olayların gelişimi üzerinde etkili olmadı. Son yıllarını yalnızlık, yoksulluk ve hastalıklar içinde geçiren Kossuth, 1894'te öldü. Macaristan'a getirilen cenazesi ulusal bir matem ortamında gömüldü.
1841'de evlendiği Terézia Meszlényi'den olan oğlu Ferenc Kossuth bir süre Bağımsızlık Partisi'nin başkanlığını yaptı. Ölümünden sonra Kossuth'un adı Macaristan'da bağımsızlık mücadelesinin simgesi durumuna geldi ve yıllar geçtikçe çevresindeki efsane daha da büyüdü.

Çalışmaları 

Kossuth'un anıları Irataim az emigraciobol (1880-95, 13 cilt; Sürgündeki Anılarım), makaleleri ve konuşmaları ise Összes Munkai (1948-61; Makaleler ve Söylevler) başlığıyla yayımlanmıştır. Kütahya'da bulunduğu yıllarda hazırladığı Türkçe dilbilgisi kitabı Lajos Kossuth'un Türkçe Grameri (1968, der. S. Kakuk) adıyla basılmıştır.

1 yorum:

Hunnias dedi ki...

Kossuth Lajos 1894 március 20-án hunyt el Torinóban.